Kısa bir zamana kadar Facebook, Instagram ve Twitter üçlüsünün haricinde başka bir popüler sosyal ağın çıkmayacağını düşünenler büyük bir şok içerisinde. Çünkü TikTok girdiği tüm pazarlarda fırtına gibi esmeye devam ediyor. Bu fırtınanın etkisi o kadar büyük ki, hükümetler arasında bir krize dahi yol açtı. 18 aydan kısa sürede Amerika’da yetişkin kullanıcı tabanını tam 5.5 kat arttıran ve 60 milyon aktif kullanıcıya ulaşan sosyal medya platformunun bu dev yükselişi Amerikan hükümetini de alarma geçirdi.
Çin Halk Cumhuriyeti ile olan ticari savaşın içerisindeki teknoloji cephesinde Amerika Birleşik Devletleri TikTok’un ülkedeki faaliyetlerini sürdürebilmesi için firmanın Çin dışındaki bir firmaya satılmasını istiyor. Bu dev tartışmanın ortasında aslında TikTok’un eşi benzeri görülmeyen ve bitmeyen yükselişi (pandemi döneminde tüm dünyada trafiğini tam %15 arttırdı) yatıyor. Peki bütün bu yükselişin gizli tarifi ne? Neden TikTok kullanıcılarda bağımlılık etkisi yaratıyor? Search Engine Watch’ın yazısına göre, bu soruların cevabı TikTok’un algoritmasında gizli.
Algoritmanın Büyüsü: Geliştirilmiş Bir İçerik Akışı
Uygulama içerisindeki “Sizin İçin” bölümü hergün kişinin ilgi alanlarına göre özelleştirilmiş bir içerik akışı sunuyor ve neredeyse tüm kullanıcılar bu akış seçeneğinde zaman geçiriyor. Bu da dijital pazarlama uzmanları için yüksek etkileşim alabilecekleri alakalı içerik üretme noktasında dev bir alan açıyor.
TikTok algoritması akışın en üstüne en çok etkileşim alması muhtemel içerikleri çıkarıyor. Bu sayede yükselişte olan videolar daha çok ve daha sık gösteriliyor. Takipçi sayısı yerine gösterimler, paylaşımlar, beğeniler ve yorumlar bu dağıtımda önemli bir rol oynuyor. Bu sayede sadece takipçi sayısı yüksek olanların değil, gerçekten ilgi çekici içerikler de trend oluyor.
Tercih Edilen İçerikleri Öne Çıkarma
TikTok akışınızda izlediğiniz bazı içeriklerin peşi sıra aynı tarzda içeriklerin geldiğini fark etmişsinizdir. Kullanıcı bir videoyu sonuna kadar izlediğinde, TikTok kullanıcının uygulama içerisinde daha fazla vakit geçirmesi için aynı tarzda videoları kullanıcının önüne çıkarmaya çalışıyor. Bu özelliğin aslında sadece o an izlediğiniz ama sürekli olarak görmek istemediğiniz içerikleri aşırı öne çıkarmak gibi bir huyu olsa da, uygulama içerisinde bu tarz içerikleri görmek istemiyorum seçeneği ile akışınızdan istemediğiniz içerikleri çıkarabilirsiniz.
İçerik akışını belirleyen algoritmanın bu özelliği, aslında içerik üreticilerinin TikTok’a bağımlı olmasını sağlıyor. Instagram fenomenleri daha fazla görüntülenme ve etkileşime odaklanırken, Twitter gönderileri genel de halihazırda ünlü olan insanların paylaşmaları ile gerçekleşiyor. TikTok’ta ise ilgi alanlarına uygun ve yüksek etkileşimli videolar yayınlayan yeni hesapların içeriklerinin viral olması düzenli olarak görülen bir durum. Bu da markaların doğru içeriği yarattıklarında diğer tüm sosyal medya platformlarından daha fazla görünürlüğe ulaşabilecekleri anlamına geliyor.
Elle Seçilmiş İçerikler (Kürasyon)
TikTok’ta görüntülediğiniz tüm içerikleri algoritma seçmiyor. TikTok bünyesindeki kreatif takım içerikler arasında gezinerek hangi içeriğin bugün zirveye oynaması gerektiğine karar veriyor. Peki bu dijital pazarlamacılar için neden önemli? Çünkü daha önce harika bir içerik oluşturduğunuz için ciddi bir görüntülenme alma fırsatınız olmadı. Instagram’da bunu başarabilmek için kaba kuvvetinizi yani yüksek bütçenizi ve influencerlarınızı kullanmanız gerekiyordu. TikTok sayesinde tüm markaların ve influencerların istediği güçlü içerik ile organik başarının kapıları açılmış oluyor.
Search Engine Watch’ta yer alan yazıya göre TikTok’un başarısının arkasında işte bu özellikler yatıyor. Bu özellikler o kadar kuvvetli ki, TikTok’un ana firması olan ByteDance’in yılın ilk yarısında reklam gelirlerini 7 Milyar Dolar seviyelerine çıkardı. Bu miktarın aynı dönemde Twitter’ın reklam gelirinden yaklaşık 5 kat daha fazla olduğunu belirtmekte fayda var.
- https://www.searchenginewatch.com/2020/09/11/unpacking-the-tiktok-algorithm-three-reasons-why-its-the-most-addictive/